İsveç Üzerinde 1665 Yılında Büyük Bir UFO Savaşı mı Vardı?
1689’dan gelen tarihi kayıtlar İsveç üzerinde yoğun bir UFO gözlemi olduğunu gösteriyor. İnsanlar gökyüzünde büyük bir savaşa tanık oldular ve sonrasında da esrarengiz bir şekilde hastalanmaya başladılar.
Bu kayıtlarda kullanılan terim paranormal tanıklık olaylarının çok da olağandışı olmadığını gösteriyor olabilir. Engin hayal gücümüz, doğası ve tanımlaması ile ilgili olarak, algılamamızı kolaylaştırmak için yeni karşılaştığımız herhangi bir şey üzerine yansımasını bırakır ve böylece o olayı hem kendimize hem de başkalarına açıklayabiliriz. Fakat bazı şeyler beklenmedik şekilde şaşırtıcı ve basit bir şekilde de açıklanamaz olabilir. İşte bu da şimdiye kadar kaydedilmiş en ilginç UFO tanıklığının bir yansımasıdır.
Gökyüzünde UFO Savaşları – 1665 – İsveç
8.Nisan.1665 öğleninde, İsveç’in Barhofft (şu an Almanya sınırlarında) bölgesinde, birkaç balıkçı UFO olaylarının en canlı ve aktif olan görüntülerden birine tanıklık ettiler: Gökyüzünde birbirleriyle savaşıyorlardı ve bunu da birden ortaya çıkan ve hava da süzülen karanlık bir nesne izledi.
Bu olay 1689 yılında, bahsi geçen UFO savaşı ile ilgili yeterli bilgiyi topladıktan sonra, Erasmus Francisci tarafından “Der wunder-reiche Ueberzug unserer Neider-Welt/Oder Erd-umgebende – (sanırım, gıpta edilen dünyamızın zengin kaplaması olarak çevirebiliriz)“ yıllıklarına damgasını vurdu. Erasmus Francisci bu olayı yıllıkta şu şekilde yazıyordu:
Bir süre sonra gökyüzünde, bir tabak ya da bir insanın kafasındaki büyük bir şapka gibi, basık ve daire şeklinde bir şekil belirdi. Rengi ayın karanlığı gibiydi ve Aziz Nikolay kilisesinin tam üzerinde havada asılı kaldı. Akşama kadar orada sabit kaldı. Balıkçılar ölmekten korkuyorlardı! Yüzlerini ellerinin arasına aldılar ve önlerindeki muhteşem manzaraya bakmadılar. Sonraki günlerde, aşırı şekilde hastalandılar. Tüm vücutları titriyordu ve bacaklarında ve başlarında ağrılar vardı.
Balıkçıların hastalanmaları, başka bir neden bulunamadığı için, UFO savaşıyla ilişkilendiriliyor. Olayın yüzlerce yıl önce olmasına rağmen, Chris Aubeck ve Martin Shough durdurulmuş olan araştırmaya, ilk ve son kez bilimsel bir bakış açısıyla bakarak, bu gizemi çözmek için devam etmeye karar verdiler.
Martin Shough NARCAP’da (National Aviation Reporting Center on Anomalous Phenomena – Olağandışı Olaylar Konusunda Ulusal Havacılık Raporlama Merkezi) araştırma görevlisi olarak görev yapmakta ve Chris Aubeck ise tarihi araştırma grubu Magonia Exchange’in kurucusudur. Chris Aubeck bir kültürel tarih uzmanı ve bu konular hakkında üretken bir yazar olarak bilinir ve UFO’lar konusunda çok güvenilir bir kaynak olarak değerlendirilebilir.
Shough ve Aubeck’in, 1665 yılındaki UFO Savaşlarını araştırma projeleri, daha akılcı ve bilimsel yaklaşımlar kullanarak bu olayla ilgili akla yatkın ilk açıklamalarla başladı. Örneğin, güneşin açısını hesaplarken kullandıkları titiz çalışmalar, yoğun bir optik yanılsama olasılığını ihtimal dışında bıraktı.
Olayın deniz üzerinde olduğu dikkate alındığında, araştırmacılar büyük ihtimalle bu tanıklığın ufkun üzerinde, havada oluşan termal katmanların kesin bir bağlamında oluşan doğal bir olgu olduğunu düşündüler. Doğru bir pozisyonda ve açıda ufuk gerçek üstü bir dinamik görüntü oluşturabilir ki buna da Fata Morgana etkisi (ya da Atmosfer Optiği) denir ve sadece bu zamanlarda gökyüzünün en uzak noktasında en uzun süre meydana gelir. Bunun da ötesinde, Fata Morgana şapka şeklinde bir yapı oluşturamaz.
Tüm bunlar en şüpheci insanlarda bile yükselen kritik etmenlerdir. Bu olayın gerçek bir UFO göstergesi olduğu, gerçekten inananlar için yeterince neden sağlayabilir ve Dünya Dışı aktivitelerin olmadığına inananların bu konudaki kesin bir reddedişi de imkânsız hale getirir.
UFO tanıklıklarının varlığına bir kanıt olarak, binlerce yıldır Dünya Dışı Varlıkların dünyada olduğunu ve bu tür Dünya Dışı bir savaş gemisi gibi sıra dışı olguları sadece bir kuş sürüsü gibi değerlendiren diğer sarsılmaz şüpheli zihinler, bunları kabul etmeyi reddediyor. Bu zihinler bu reddedişte dirense de karanlık daire şekilli nesnenin ne olduğunu açıklayamıyorlar.
Bir serap ya da değil, bu son derece zor ve son derece canlı tanıklıklar ve tecrübeler, bu olaylardan habersiz balıkçıları şaşırttı. Böylece duygusal durumlarından oluşan bu şok durumu, fiziksel hastalığa dönüşen bir deneyim haline geldi.
Kaynak: UFOHOLIC
Çeviri: Şeref Kaplan