Planet X (Nibiru)

2014 yılında yayınlanan yeni bilimsel çalışmaların ardından gizemli ve isimsiz bir gezegeni takip eden bir felaket Komplo Teorisine göre, Plüton’un ötesinde gizlenmiş Planet X ya da Nibiru olarak da bilinen bir gezegenin varlığına dair var olan kanıtlar canlandırılmaya devam ediyor. Bilimsel iddialar, Güneşimizin yörüngesinde dönen Neptün’den sonraki gezegenleri tanımlamak için kullanılan, ETNO (Neptün Ötesi Olağanüstü Nesneler) olarak da bilinen, bir grup Uzay Nesnesinin yerçekimsel etkilerinin gözlemlenmesine dayanan iddialardır.

Komplo Teorileri Blog dünyasında, son günlerde, YouTube videoları ve bir grup mesaj dolaşmaya başladı. Bu mesaj ve videolara göre; NASA’nın 1988 yılında, tahmini yörünge uzunluğunun 1000 yıldan fazla olduğu belirtilen Planet X ya da diğer bilinen adıyla Nibiru isimli gizemli gezegen hakkında bir çalışma yayınladığı iddia ediliyor.

Komplo Teorisyenlerine göre, bu çalışma; NASA ve A.B.D. hükümetinin bu düzensiz veriler gönderen (diğer bir tanımla Haydut Gezegen) gezegen ve insanlık için beraberinde getireceği korkunç felaketler ve sonuçları hakkında bilgi sahibi olduklarını göstermektedir.

Komplo Teorisyenlerine göre, NASA’dan en son sızdırılan Planet X belgelerinin NASA’nın Planet X’in yerçekimi etkisinin, yüzlerce yıl önce, Güneş Sistemimizden daha önceki geçişinde de diğer gezegenlerin yörüngelerini bozduğunu ve bir sonraki geçişin de çok yakın olduğunu bildiklerini gösteriyor.

Gizemli gezegen Planet X’in bu yaklaşması, şu anda, Güneş Sistemimiz aracılığıyla, yoğun bir şekilde, ‘Plazma Enerji Parçacıkları’ gönderiyor. Bu enerji akışı, sonunda, Dünyanın ‘çekirdek akışını’ bozacak ve Dünya iklimini değiştirecek felaketleri başlatacak.

Bu rahatsızlık verici etkileri, 1996 yılında Planet X’in Güneş Sistemimize yaklaşmaya başlamasından beri artış gösteren; Sismik Olaylar (depremler) ve artan Volkanik Aktiviteler, garip Hava Olayları ve Doğal Afetlerle hissetmeye başladık.

NASA, Pentagon ve CIA bu Haydut Gezegen’in yaklaşımından haberdarlar. Vatikan da bu konuda bilgilendirildi ama Dünya Halkı, bu yaklaşan kıyametle ilgili KARANLIKLARDA bırakılmaya devam ediyor. Fakat bu bilgilerin GİZLİ tutulmasına yönelik girişimler olsa da birçok sızıntı da oluyor.

Beyaz Saray’a sunulan bir kapsamlı rapora göre, Beyaz Saray yaklaşmakta olan Planet X’in neden olacağı bir Kutup Kaymasında (Pole Shift), dünya nüfusunun üçte ikisinin yok olacağını tahmin ediyor. Hayatta kalanların üçte ikisi ise açlık ve bazı olgulara maruz kalmaları nedeniyle, sonraki altı ay içerisinde, yok olacaklar.

Bazı Komplo Teorisyenlerinin, NASA Dosyalarında belirtilen Planet X’in, Zecharia Sitchin’in bahsettiği (Sitchin’in kitabında açıkladığı; Dünya Dışı Varlıkların [Anunnakiler] gezegeninin her 3600 yılda bir yörüngesi nedeniyle, iç Güneş Sistemimizden geçerken Dünyamıza yaklaşan gezegen) Niburu olmadığı konusunda ısrarcı olmalarına rağmen, birçok Komplo Teorisyeni de NASA’nın dosyalarında adı geçen Planet X’in Nibiru olduğu konusunda ısrarcılar.

Fakat belirsiz olan bir şey de var! NASA dosyalarında belirtilen Planet X’in, 2014 yılında duyurulan bilimsel araştırmalarda, Plüton’un ötesinde, Güneş Sistemimizin saçaklarında (dış uçlarında) gezindiği konusunda kanıtlar sunan Planet X ile aynı olup olmadığı belirsizdir.

2014, Haziran ayında Aylık Kraliyet Astronomi Topluluğu’na Bildiri Mektupları dergisinde (Monthly Notices of the Royal Astronomical Letters) yayınlanan araştırma çalışması “Neptün Ötesi Olağanüstü Nesneler ve Kozai Mekanizması: Plüton Ötesi Gezegenlerin Varlığının İşareti’ne” göre;

Güneş Sistemimizin parçası olan ve varlığı yerçekimsel etkilerle tespit edilen, Dünyadan daha büyük ve Plüton’un ötesinde gezinen en az iki Gezegen daha var.

Madrid Complutense Üniversitesi Profesörlerinden Prof. Carlos de la Fuente Marcos liderliğindeki bilim adamları ekibi; Neptün’ün ötesindeki ETNO nesnelerinin davranış gözlemleri, Plüton gezegeninin ötesinde devasa astronomik nesnelerin yerçekimsel etkisini ortaya koyduğunu” söyledi.

Gelişmekte olan Komplo Teorisine göre, NASA Planet X’in varlığının ortaya çıktığı 1988 yılında yapılan bir yayından (Yayın Linki) 2 yıl sonra New Horizons (Yeni Ufuklar) projesini hayata geçirdi. Uzay Sondası‘nın (New Horizon) son varış noktası Planet X’tir. Fakat toplu bir panik olayından korktukları için, varış noktasının Plüton gezegeni ve Kuiper Kuşağı olduğunu açıkladılar.

90’larda, Voyager 2 tarafından yapılan ölçümlere dayanan sahte bir sızıntı yaparak, Planet X’in var olmadığını kanıtladılar (!). O günlerde, NASA’ya göre, Voyager 2 tarafından alınan ölçümler göstermiştir ki; Uranüs ve Neptün’ün yörüngelerindeki düzensizliklerin, Planet X nedeniyle olduğu ile ilgili hipotezlerin nedeninin Neptün’ün yoğun kütlesinin abartılmasından kaynaklandığı şeklindedir.

Fakat Komplo Teorisyenlerine göre, NASA bilim adamları tarafından yapılan bu açıklamaların asıl nedeninin, Yeni Ufukların gerçek varış noktasının Plüton ve Kuiper Kuşağının ötesindeki Planet X olduğunu saklamak içindi.

Komplo Teorisyenlerine göre, NASA Planet X’in gerçek olduğunu ve Armageddon’un da yakın olduğunu biliyor.

Bazı raporlara göre, astronomi bilimindeki Planet X tartışmalarının kökeninin 19. YY’a kadar gittiği bildirilmiştir. Neptün’ün keşfini takiben, Astronom Percival Lowell dış uzaydaki devasa gezegenlerin yörüngelerindeki düzensizlikleri açıklayabilmek için Planet X hipotezini önerdi.

Plüton gezegeni 1930 yılında Clyde Tombaugh tarafından keşfedildi ve bu keşif de bazı bilim adamları tarafından Planet X’in bulunduğuna dair açıklamalara öncülük etti. Fakat 1978’e gelindiğinde, bilim adamları Uranüs ve Neptün üzerinde gözlemlenen etkileri oluşturabilmek için Plüton’un çok küçük olduğunu gördüler. Bu da Dünyadan daha büyük olduğuna inanılan gizemli gezegen Planet X araştırmalarına yeniden başlamasına öncülük etti.

Oort Bulutu’nun iç parçası olduğuna inanılan, Plüton’un ötesinde gezinen ve Dünyadan daha büyük olduğuna inanılan gezegenin varlığı inancı, 2014 Mart ayında cüce gezegen 2012 VP113’in keşfini duyuran Chadwick Trujillo ve Scott Sheppard’ın yaptığı çalışmalarla daha da güçlendi.

Bilim adamları 2012 VP113’ün yörüngesel davranışlarının, Güneş Sistemimizin dış eteklerinde bulunan, tespit edilememiş yoğun bir kütlenin yerçekimsel etkisi altında olduğuna işaret ettiler.

Araştırmacılar Planet X’in kütlesel yoğunluğunun Dünyanın, neredeyse, 10 katı olduğunu ve Güneşimizden 250 AU (AU: Astronomik Birim) uzak olduğunu öne sürüyorlar.